İşitme, konuşmanın temel unsurudur. Sağlıklı bir işitme çocukta dil ve konuşma gelişiminin sağlıklı bir şekilde ilerleyebilmesini sağlamaktadır. Konuşma ediniminden önceki dönemde oluşan işitme kayıpları dil ve konuşma gelişimini büyük ölçüde etkilemektedir.
Erken teşhis işitme kayıplarında önemlidir. Teşhis ne kadar erken konulursa çocuktaki ilerleme de o kadar hızlı ve sağlıklı olacaktır. Konuşmanın geliştirilebilmesi açısından özellikle ilk iki yıl çok önemlidir.
İlk 6 aylık dönemde bebekler yüksek seslere karşı tepki gösterir, sesin kaynağını bulmaya çalışırlar. 6-12 ay arasında basit konuşmaları anlamaya başlar, değişik sesler ve heceler üretirler. 12. ayda basit komutları alırlar. İşitme kayıplı çocuklarda böyle bir gelişim gözlenmez, yalnızca görüş alanları içinde olan hareketlere tepkiler verirler. Farklı sesler veya heceler üretemezler, tonlamaları aynıdır.
İleri derece işitme kayıpların genellikle 2 yaşa kadar tanılanabiliyorken, orta ve hafif düzeydeki kayıplar 6-7 yaşına kadar fark edilemeyebilmektedir. Orta ve hafif düzeydeki işitme kayıplı çocuklar dudak okuyabildikleri için konuşulanları anladıkları izlenimi yarabilirler. Yüksek şiddetteki sesleri duyabilir, kapı çaldığında bakabilir, yüksek sesten irkilebilir, uzaktan seslenildiğinde tepki verebilirler. Aileler bu nedenle çocuktaki işitme kaybını fark etmekte güçlük yaşarlar ve çocuğun duyduğunu düşünebilirler. İşitme frekanslar halinde gerçekleşen bir olaydır. Çocuk yalnızca bazı frekanslara denk gelen sesleri duymuyor olabilir. Bu nedenle çocuk ses duyduğu için dönüp bakacaktır ancak duymadığı sesleri kendisi de üretmekte problem yaşayacaktır.
İşitme kayıpları geçirilen hastalıklara bağlı olarak da oluşabilmektedir. Uzun süreli orta kulak iltihaplarında veya kulağa yabancı bir cisim sokulması durumunda işitmede kayıplar meydana gelebilir. Bu kayıp çocuğun konuşma seslerini öğrendiği dönemde meydana gelirse çocuğun konuşma gelişimini olumsuz yönde etkileyecektir.
İşitme kaybı teşhis edildikten sonra zaman kaybetmeden işitme cihazı kullanımı ile dil ve konuşma terapisine eş zamanlı olarak başlamak gerekir. Eğitime erken başlanıldığında dil gelişiminin yanı sıra sosyal ve bilişsel gelişimler de olumlu yönde etkilenecektir.